Haberler

17 Aralığa Takipsizlik Kararı

Haber Tarihi: 18 Eki 2014

17 Aralığa Takipsizlik Kararı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 53 kişi için takipsizlik kararı verdi. Bu isimler arasında Reza Zarrab (Rıza Sarraf) ile eski bakanlar Muammer Güler ile Zafer Çağlayan’ın oğulları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’da var.

TAKİPSİZLİK KARARI İKİ BÖLÜMDEN OLUŞTU

Türkiye’yi derinden etkileyen 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna 19 Aralık’ta dördüncü savcı olarak atanan, 29 Ocak’tan itibaren de soruşturmayı tek olarak yürüten Ekrem Aydıner, dosyayla ilgili kararını verdi. 11 aylık inceleme sürecinin ardından dosyayla ilgili takipsizlik kararı veren Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi Savcısı Aydıner, kararının gerekçesi olarak, soruşturmanın yasadışı başlatılmasını vurgu yaptı.  Savcı Aydıner tarafından verilen takipsizlik kararı, 2 bölümden oluştu. İlk bölümde, soruşturmayla ilgili usulsüzlüklere yer  verilirken, ikinci bölümde isnat edilen suçların oluşmadığı vurgulandı.   

SUÇ UNSURU YOK

Savcı Aydıner, 60 sayfalık takipsizlik kararında bahsettiği üzere delillerin usulsüz toplandığını, suç unsurunun  oluşmadığını belirtti. Savcının bir diğer dikkat çeken değerlendirmesi ise Soruşturmanın devam ettirilmesi, telefon dinleme kararlarının iddia edilen eylemlerle ilgili alınmaması ve bu telefon dinleme kararlarının ne amaçla verildiğinin belli olmadığı... Dosyada, usulsüzlükleri örnekleriyle ele alıyor. Takipsizlik kararında, 2 yıl önce verilen bir raporun da  yeniymiş gibi sunularak soruşturmayı yanıltmaya çalışmak suretiyle yolsuzluk dosyasının başlangıcına dayanak yapıldığının altı çiziliyor.

PARALAR VALİLİĞE GİDİYOR

Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan hakkındaki suçlamalar ise ‘Yardım toplama kanununa muhalefet’ olarak değerlendirildi. Bu suçun idari kapsamda olduğu belirtilerek, dosyanın ayrılarak Mülki İdare Amirliği’ne (İstanbul Valiliği’ne) gönderilmesine karar verildi. Aslan’ın evinden çıkan paraların, İstanbul Valiliği’ne gönderilmesine hükmedildi.

 

25 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında da 2 Eylül’de takipsizlik kararı çıkmıştı. Dosyaya sonradan dâhil olan savcılar İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğdu, aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da olduğu 96 şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti. 141 sayfalık takipsizlik kararında soruşturma sırasında tesadüfen elde edilen delillerin hukuken kullanılmayacağı savunuldu. Savcılar, imzasız ve kaynağı belli olmayan bu ifadelere dayanarak polislere hükümeti yıkmaya teşebbüs suçlaması yöneltti. Kararda, dosyadaki zanlılarla yaptıkları görüşmeler sebebiyle dinlemeye takılan kişilerin dinlenmiş gibi gösterilmeleri de dikkat çekti. Takipsizlik verilenler arasında Abdullah Tivnikli, Cemal Kalyoncu, Mehmet Cengiz, Ömer Faruk Kalyoncu, Berat Albayrak, Ahmet Çalık, Yasin el Kadı, Mehmet Fatih Saraç, Usame Kutub, Mustafa Varank, Mustafa Latif Topbaş ve Bilal Erdoğan bulunuyordu.

KARARDAN: DVD’LER SAKLANACAK

“Tüm şüphelilerin suç işlemek için örgüt kurmak, örgüte üye olmak ve yönetmek, rüşvet vermek, kaçakçılık, fuhuş için kadın temin etmek suçlarından haklarında kamu adına kovuşturma yapmaya gerek olmadığına...
Tespit edilen görüntülerin bulunduğu dijital verilerin DVD ve hard disklerin dosyada delil olarak saklanmasına...”

SAVUNMA KOLAYLAŞTI

Takipsizlik kararı, AK Partili dört eski bakanla ilgili Meclis’te kurulan soruşturma komisyonunun çalışmalarını da etkileyecek. 5 Mayıs’ta kurulması kararlaştırılan ancak 5 ayda iki toplantı yapan komisyon, henüz fiilen inceleme ve dinleme çalışmalarına başlamamıştı. Takipsizlik kararları, soruşturma komisyonunun doğrudan görevinin sona ermesi sonucunu doğurmuyor. Komisyonun CHP’li üyesi Erdal Aksünger, 25 Aralık soruşturmasıyla ilgili takipsizlik kararının ardından 17 Aralık soruşturmasında da benzer kararın verileceği yönünde duyumlar aldığını açıklamıştı. Aksünger’in süreçle ilgili tahmini şöyle: “17 Aralık’taki 3 bakanla ilgili dosyanın da altını boşalttılar. Komisyonun bir kere alt komisyon oluşturup İstanbul’a gidip dosya inceleme gerekçeleri artık ortadan kalkmıştır. Bu bence planlanmıştı. Meclis’te Yüce Divan’a götürmeden kendilerince aklayacaklar.” - BÜLENT SARIOĞLU - ANKARA

KOVUŞTURMAYA YER YOK DENİLMİŞTİ

17 Aralık Operasyonunun ayaklarından biri olan TOKİ dosyasına ilişkin, aralarında iş adamları Ali Ağaoğlu, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar’ın da bulunduğu 60 kişi hakkında da 2 Mayıs’ta takipsizlik kararı verildi. İstanbul Cumhuriyet savcılarından Ekrem Aydıner, bu dosya kapsamında 60 kişi hakkında, kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.

AÇILAN TEK DAVA FATİH BELEDİYESİ’NE RÜŞVET SUÇU

17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediyesi çalışanlarına yönelik yazılan iddianame ise 24 Nisan 2014'te mahkeme tarafından kabul edilmişti. İddianamede, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in "Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar, diğer 20 sanığın ise "Rüşvet Almak", "Rüşvet vermek" ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından 6'şar yıldan 17'şer yıla kadar ayrı ayrı hapsi talep edilmişti.

17 Aralık soruşturması kapsamında hazırlanan ve kabul edilen tek iddianame kapsamında, 21 sanık 11 Kasım günü hakim karşısına çıkacak.