Haberler

29 Ekim Tamam Sıra 10 Kasım’da

Haber Tarihi: 1 Kas 2014

29 Ekim Tamam Sıra 10 Kasım’da

TSK’nın internet sitesinde, “Anıtkabir Cumhuriyetimizin 91'inci Yıl Dönümü olan 29 Ekim 2014 tarihinde, saat 08.45'te icra edilen resmî devlet töreninden sonra halkın ziyaretine açılmış ve saat 21.00'e kadar ziyaretçi girişine açık tutulmuştur. “ deniyor.

Ata’yı ziyaret ile ilgili en gurur verici gelişme ise geçen yıl 10 Kasım’da yaşandı… 1milyon 89 bin 615 ziyaretçiyi ağırladı Anıtkabir… 10 Kasım 2012’de bu sayı 181.264, geçen yıl ise 413.568’di…

Önümüzdeki 10 Kasım, Ata’yı anma gününde Anıtkabir’deki ziyaretçi sayısının geçen yılı geçmesi bekleniyor…

Görülüyor ki, Anıtkabir’i ziyaret edenlerin sayısı hızla artıyor… Son 10 yılda ortalama 4 milyon olan ziyaretçi sayısı geçen yıl 5 milyonu aştı…

Peki, Atatürk’e ve cumhuriyete olan bağlılık ve sevgi; son yıllarda neden yükselişe geçti?

Öncelikle şunu vurgulayalım; 'Ülkemi, bayrağımı, Atatürk’ümü seviyorum ya bu yeter!' mantığı hakimdi yıllarca insanlarda… Yüreklerindeki sevgi ve bağlılığın dışa vurmaması ve bunun getirdiği rahatlık hakimdi… Ama önce yavaş yavaş, alttan alta; sonra çok hızlı ve aleni bir şekilde devlet, millet, bayrak, cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığının artması, bir anlamda kış uykusunda olan sevdalıları uyandırdı…

Bayraklar yakıldıkça, Atatürk büstleri, posterleri parçalandıkça, “Şeriat isteriz” sesleri yükseldikçe, hainlerin ülkeyi parçalama faaliyetleri gizlenemez boyutlara ulaştıkça, yağma, talan, kundaklama, kalleşçe pusular, sivil-asker-polis öldürmeler arttıkça; devletine, bayrağına, Cumhuriyet ve Atatürk’e bağlı rehavet içindeki kitleler de , kendine gelmeye saflarını sıklaştırmaya başladı…

Devlet ve cumhuriyet düşmanlarına karşı demokratik tepkilerini koymaya başladılar…

29 Ekimler’i başta Anıtkabir’i ziyaret etmek üzere, bulundukları illerde meydanları doldurarak toplanarak bir şölen havası içinde kutladılar. Evlerin camları,balkonları bayraklarla,Atatürk posterleriyle süslendi…Milyonların bu kutlamaları, milletin ”Devletine, Cumhuriyetine Atasına sahip çıktığının” en net mesajı kuşkusuz…

Ve elbette 10 Kasımlar… Birileri 10 Kasımlarda Ata’ya olan düşmanlıklarını ve kinlerini tazelerken, milyonlar da Anıtkabir’e sığmayacak… İllerde ve ilçelerdeki törenlere milyonlar akacak, akmalı…

Ancak, Atatürk’ü papağan gibi ezberlemek, putlaştırmak, her lafını değişmez kanun gibi algılamak, dokunulmaz kılmak, üstünden ticaret yapmak, sadece düşmanlarının ekmeğine yağ sürer...Nasıl din, hiçbir zümrenin, kitlenin, kişinin tekelinde olamazsa, Atatürk de olamaz…

Atatürk’ü sevmek; ülkesini, devletini, bayrağını, cumhuriyetini sevmek ve kollamakla eş değerdir… Onun için bu sevginin, bağlılığın partisi de olmaz…

Sendikalar nerede?

Güvensiz maden ocağı çalıştırma konusunda dünya rekoruna (!) koşarken,Ermenek’te su altında kalan maden işçisi Mehmet Bahar’ın eşi Emiş Hanım ağlaya ağlaya konuşuyor:

“ Servisi kaldırdılar, yemeği kestiler, 3aydır maaşlar doğru dürüst ödenmiyor. Bizi yediler bitirdiler, şimdi de canlarını aldılar… Sağ çıksalar ne yapacağız…”

Türkiye Maden İşçileri, Genel Maden-İş, Pak-Maden-İş gibi sendikaların bu haksızlıklardan bilgisi var mı? Düzeltilmesi için girişimde bulundu mu?

Ve en önemlisi tüm maden sendikaları, uzmanların ve geçen yıl TEMA’nın “ Buradaki Linyit madenlerini su basabilir” tespitleri üzerine ne yaptı? Yapmadıysa neden yapmadı?

Madenlerin özelleştirildiği bu ortamda, sendikalara çok fazla sorumluluk ve görev düşüyor…

Her şey devletten beklenmez…

Yazar: Uğur Güneri